Eski Yüksek Mahkeme hakimleri de dahil olmak üzere 800’den fazla İngiltere merkezli hukuk uzmanı, İngiltere hükümetini Gazze’deki çatışmayı durdurmak için mevcut tüm önlemleri almaya çağırdı. Başbakan Keir Starmer’a yazılan mektup, İngiltere-İsrail ticaret ilişkilerinin gözden geçirilmesini ve İsrail bakanlarına seyahat yasağı da dahil olmak üzere yaptırımların uygulanmasını savunuyor.
Eski Yüksek Mahkeme Hakimleri Lord Wilson ve Lord Sumption gibi önde gelen hukuk figürlerinin imzaladığı mektup, İsrail’in ablukası ve askeri saldırısının Gazze’de soykırım oluşturduğunu iddia ediyor; İsrail bu iddiayı şiddetle reddediyor ve şu anda Uluslararası Adalet Divanı tarafından inceleniyor. İmzacılar, kanıt olarak yüksek sayıdaki Filistinli kayıplarını gösteriyorlar.
İsrail’in soykırım iddialarını reddi, askeri saldırısına ve uzun süredir devam eden ablukaya yönelik uluslararası eleştirilerin artmasının ardından geliyor.
Bu hukuki adım, İngiltere, Fransa ve Kanada’nın İsrail’in eylemlerini kınayan ortak bir açıklamasını takip ediyor. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, bu eleştirilere karşı çıkarak müttefik ulusları Hamas’tan yana olmakla suçladı ve devam eden rehine durumunun altını çizdi.
Ortak kınama, İngiltere’nin İsrail ile ticaret görüşmelerini askıya alması, büyükelçisini çağırması ve Batı Şeria yerleşimcilerine yaptırım uygulamasının ardından geldi. Netanyahu’nun Gazze sakinlerini yerinden etmek niyetindeki beyanı, uluslararası endişeyi daha da artırdı.
Hukuk uzmanlarının ayrıntılı 36 sayfalık mektubu, İsrail’in eylemlerinin Filistinlilerin öz belirleme hakkı da dahil olmak üzere uluslararası hukukun ciddi ihlallerini oluşturduğunu belirtiyor. Gazze’ye ulaşan yetersiz insani yardımı, iddia edilen soykırımın katkıda bulunan bir faktör olarak vurguluyorlar.
Mektup, İngiltere’nin soykırımı önleme ve cezalandırma yasal yükümlülüğünü vurguluyor, hükümetin tepkisini yetersiz olarak eleştiriyor ancak daha güçlü eylemlerin son göstergelerini kabul ediyor. Önerilen çözümler arasında İsrail bakanlarına yönelik mali ve göçmenlik yaptırımları ve İngiltere-İsrail 2030 Yol Haritasının askıya alınması da dahil olmak üzere mevcut ticaret bağlarının gözden geçirilmesi yer alıyor.
Diğer öneriler arasında, özellikle Netanyahu’nun iddia edilen savaş suçlarıyla ilgili olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi tutuklama emirlerine uyulması yer alıyor. Bu mektup, grubun önceki eylemlerinin üzerine inşa edilmiş olup, şu anda Yüksek Mahkeme incelemesine tabi olan İsrail’e İngiltere silah satışlarıyla ilgili endişelerini dile getiriyor.
7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısıyla başlatılan çatışma, Gazze’de yıkıcı bir can kaybına yol açtı. Almanya ve Finlandiya’nın Gazze’ye acil insani erişim talep etmesi ve İsveç’in endişesini dile getirmek için İsrail büyükelçisini çağırmasıyla uluslararası baskı artmaya devam ediyor. Bu gelişmeler, devam eden çatışmaya yönelik artan uluslararası kınamayı vurguluyor.
Muhafazakar lider, başbakanın ve Reform UK’nin çocuk yardımı sınırlamasını kaldırmak için “dibe doğru yarıştığını” söylüyor.
Gazze’nin bazı bölgelerinde gıda kıtlığı devam ederken kaos ve yağma sahneleri devam ediyor.
Yıllardır yapılan en büyük bu hamle, Filistin başkanlığı tarafından “tehlikeli bir tırmanma” olarak kınanıyor.
Başbakanın açıklamaları, Reform UK’yi başlıca siyasi rakibi olarak gördüğünü gösteriyor.
13 Mayıs’ta Han Yunis’teki Avrupa hastanesinin avlusuna yapılan İsrail saldırısının hedefi Muhammed Sinvar’dı.