Yıl, güçlü bir ekonomik performansla başlamasına rağmen, Çarşamba günü beklenmedik bir piyasa gelişmesi yaşandı.
Mayıs ayındaki yavaşlamanın ardından, enflasyon beklentilerin ötesinde arttı ve sonbahara kadar İngiltere Merkez Bankası’nın hedefinin önemli ölçüde üzerinde kalması bekleniyor.
Zaten sürekli fiyat artışları ve son zamanlarda gıda maliyetlerindeki artışla boğuşan tüketiciler için bu rakam, bir sürprizden ziyade günlük ekonomik mücadelelerinin bir doğrulaması niteliğinde.
Ayrıca, bu enflasyonist baskı, İngiltere Merkez Bankası’nın faiz oranlarını düşürme planlarını karmaşıklaştırıyor.
Yatırımcılar, mevcut %4,25’lik orandan Ağustos ayında bir indirim yapılacağını büyük ölçüde tahmin ediyorlardı.
Ancak, şimdi yenilenmiş bir ihtiyat duygusu belirgin.
Merkez Bankası’nın faiz belirleme komitesinin eski bir üyesi olan ekonomist Andrew Sentance, gelecek ay faiz oranlarını düşürmenin “sorumsuzluk” olacağını bile öne sürdü.
Ağustos ayında bir faiz indirimi ve ardından yılın ilerleyen dönemlerinde bir tane daha yapılması yönündeki beklentiler devam ediyor.
Ancak, Merkez Bankası’nın mevcut enflasyon artışının ötesine bakmak ve gelecek yılki %2 hedefine dönüşe odaklanmak için gerekçesini açıklaması gerekecek.
Bu durum, özellikle artan ücret ve vergi maliyetlerinin fiyat seviyeleri üzerindeki etkisiyle ilgili olarak, İngiltere’nin diğer ülkelere kıyasla enflasyona duyarlılığı konusundaki tartışmaları muhtemelen yeniden alevlendirecektir.
Yumuşayan bir işgücü piyasası bir diğer önemli husus. En son istihdam istatistiklerinin Perşembe günü yayınlanması planlanıyor.
Bu rakamlar, beklendiği gibi, iş ilanlarındaki düşüşün devam ettiğini gösterirse, faiz indirimi için argüman güçlenecektir. Bloomberg, geçen ay bildirilen %4,6’dan artışla %4,9’luk bir işsizlik oranı tahmin ediyor.
Her zaman olduğu gibi, bu rakamları yorumlarken perspektifi korumak çok önemlidir.
Diğer büyük ekonomiler benzer bir enflasyon toparlanması yaşamazken, Euro bölgesinin en son enflasyon oranı sadece %2 iken, mevcut enflasyon seviyeleri enerji krizi sırasında görülen zirvelerin çok altında ve sonbaharda enerji fiyatları düştükçe azalması bekleniyor.
Ekonomik büyüme yavaşlasa da, İngiltere resesyonda değil ve son faaliyet rakamları belirli sektörlerde bir toparlanma olduğunu gösteriyor.
Maliye Bakanı, finans sektörünü tüketici yatırımı etrafındaki anlatıyı büyümeyi teşvik edecek şekilde yeniden şekillendirmeye çağırıyor.
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, Times’a faiz oranları için “yolun aşağı doğru” olduğuna inandığını söylüyor.
Sürekli borçlanma, artan günlük harcama baskılarına sürdürülebilir bir çözüm değildir.
Ekonomi Mayıs ayında art arda ikinci ayda daralarak Hazine Bakanı üzerindeki baskıyı artırdı.
Şansölye Rachel Reeves, Isa kurallarını değiştirme planlarını askıya aldı; ama bunlar nelerdir ve nasıl işliyorlar?