Çevre aktivistleri tarafından elde edilen ve BBC ile paylaşılan drone görüntüleri, küresel ölçekte önemli bir deniz biyoçeşitlilik merkezi ve sıklıkla “Denizlerin Amazonu” olarak adlandırılan Endonezya’nın Raja Ampat bölgesinde nikel madenciliğinin sert çevresel etkisini ortaya koyuyor.
Global Witness’a göre, elektrikli araç bataryaları ve paslanmaz çelik için hayati önem taşıyan nikel madenciliği son yıllarda önemli ölçüde genişledi.
Korumacılar için olumlu bir gelişme olarak, Endonezya hükümeti yakın zamanda bölgede faaliyet gösteren beş madencilik şirketinden dördünün izinlerini iptal etti.
Endonezya Çevre Bakanlığı çevrimiçi olarak şunları belirtti: “Raja Ampat’ın biyoçeşitliliği korunması gereken bir dünya mirasıdır. Bölgedeki madencilik faaliyetlerine büyük önem veriyoruz.”
Ancak, Global Witness’ın araştırması, önceden var olan çevresel hasarın fotoğrafik kanıtlarını içeriyor. Havadan çekilen görüntüler, ormansızlaşmayı ve mercan resiflerini etkileyen sediment akıntısını gösteriyor.
Global Witness, 2020 ve 2024 yılları arasında takımadalarda madencilik arazi kullanımında 500 hektarlık bir artış bildiriyor.
Greenpeace gibi kuruluşlar, hükümetin kararını tersine çevirebilecek olası yasal itirazlar konusunda endişe duydukları için endişeler devam ediyor. Önemli nikel yataklarına sahip bir bölge olan Gag Adası’nda faaliyet gösteren bir şirket, iznini koruyor, ancak hükümet ekolojik restorasyon sözü verdi.
Mercan resifleri korumacısı Dr. Mark Erdmann, izin iptallerinden memnuniyetini dile getirerek, Raja Ampat’ın küresel deniz biyoçeşitliliği için önemini vurguladı ve kamu baskısını hükümet eylemi için bir katalizör olarak öne çıkardı.
Bu durum, düşük karbonlu teknolojiler için hayati önem taşıyan metallere olan talebin içsel çevresel zorluklarını vurguluyor. 2023 Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü raporunda belirtildiği gibi, Endonezya’nın küresel nikel üretimindeki hakimiyeti, dünyanın üretiminin yarısından fazlasını aşarak bu endişeyi daha da vurguluyor.
Raja Ampat’ın önemi sorunu vurgularken, madencilikten kaynaklanan benzer ekolojik hasarlar başka yerlerde de belgelendi. 2024 Endonezya Orman İzleme çalışması, madencilikten kaynaklanan ormansızlaşmayı artan sel ve heyelanlarla ilişkilendirmiştir.
Kritik minerallere olan küresel talep, Başkan Trump’ın derin deniz metalik nodüllerini çıkarma emrini (Çin tarafından yasa dışı olarak kabul edilen bir adım) örnek gösterdiği gibi ekonomik politikaları yönlendiriyor.
Dr. Erdmann, Endonezya’nın ekonomik büyüme ve çevre koruma arasında karmaşık bir dengeleme eylemini kabul ederken, Dr. Michaela Guo Ying Lo’nun 2024 Sulawesi çalışması, nikel madenciliğinin yoksulluğu hafifçe azaltırken, çevresel refahı önemli ölçüde kötüleştirdiğini ortaya koyuyor.
Jatam’dan Imam Shofwan, iklim çözümü olarak lanse edilen nikelin, özellikle iklim değişikliğine karşı savunmasız alçak kıyı bölgelerini etkileyen ormansızlaşmaya ve tarım alanlarının yok olmasına neden olmasının ironisini vurguluyor.
Dr. Erdmann, elektriklileşme arayışında kabul edilebilir çevresel hasar düzeyini sorgulayarak, nikel madenciliğinin içsel ikilemini vurgular.
Endonezya hükümeti, BBC’nin yorum talebine yanıt vermedi.